Dünyada ülkelerin inovasyon performansı ile düzenli olarak yayınlanan iki önemli rapor vardır. Bunlardan birincisi her sene General Electric (GE) tarafından araştırılan Küresel İnovasyon Barometresi ve her yıl Dünya Fikri Haklar Örgütü (WIPO), Cornell Üniversitesi ve INSEAD işbirliğinde hazırlanan Küresel İnovasyon Endeksi (KİE)’dir. Küresel inovasyon endeksi 2019 verileri geçtiğimiz gün yayınlandı.
Küresel inovasyon endeksi 2019 verilerine bakıldığında aklımıza ilk gelen Türkiye’nin durumudur. Türkiye’nin son 6 yıllık verilerine baktığımız zaman 2014’de 54, 2015’te 58, 2016’da 42, 2017’de 43 ve 2018’de 126 ülke arasında 50. Sırada kendimize yer bulmuş bulunmaktaydık. Bu yıl ise bir basamak daha yükselerek 129 ülke arasında 49. Sırada kendimize yer bulmuş bulunmaktayız.
Küresel inovasyon Endeksi 2019, bu sene 2 temel alt göstergeden oluşuyor. Bunlar inovasyon girdi alt endeksleri ve inovasyon çıktı alt endeksleridir. Alt endeksler de kendi içerisinde farklı performans göstergeleri eşliğinde hesaplanarak ülkelerin sıralaması ortaya çıkmaktadır:
- Girdi alt endeksleri:
1.1. Kurumlar,
1.2. İnsan Kaynağı ve Araştırma,
1.3. Altyapı,
1.4. Pazar Gelişmişliği ve
1.5. İş Gelişmişliği
2. Çıktı alt endeksleri:
2.1. Bilgi ve Teknoloji Çıktıları ve
2.2. Yaratıcı Çıktılar’dan oluşmaktadır.
Hangi alanlarda kazanıyor hangi alanlarda kaybediyoruz?
Türkiye’nin karnesi 2018 yılına göre kıyaslandığında aşağıdaki Tablo’da alt göstergeler içinde yeşil ile belirtilen alanlarda yükseliş; kırmızı ile belirtilen alanlarda bir düşüşün söz konusu olduğu görülmektedir. Yükselişler arasında en göze çarpan Altyapı ve Kurumlar iken düşüşte en göze çarpan Bilgi ve Teknoloji çıktılarıdır.
Altyapı bileşenlerine baktığımız zaman bilgi ve iletişim teknolojilerine yapılan yatırımlar, elektrik, enerji, tedarik ve çevre altyapılarına yapılan yatırımlar gibi alt göstergelerden oluşmaktadır. Bu bileşenlerde ülkemizin ciddi bir yükselişi söz konusudur.
Kurumlar bileşenlerine baktığımız politik çevre, düzenleyici çevre ve iş çevresi alt göstergelerinden oluşmaktadır. Politik çevrede devletin vatandaşlara sunduğu hizmet kalitesi ile politik istikrar ve güvenliğin iş çevresine yansıması gibi bileşenler ön plana çıkmaktadır. Düzenleyici çevre devletin özel sektörü ne kadar domine ettiği ve yönlendirdiğini ölçmektedir. Son gösterge ise tamamen iş çevresine ait yansımalardan oluşmaktadır. Bu bileşenlerde de ülkemizin ciddi bir yükselişi söz konusudur.
Diğer taraftan kaybettiğimiz ana nokta bu sene bilgi ve teknoloji çıktıları olmuştur. Burada bilgi yaratıcılığı, etkisi ve yayılımı alt göstergelerinde ölçümler yapılmıştır. Yaratıcılıkta inovasyon ve buluş çıktıları, patent ve faydalı model çıktıları, bilimsel yayın sayıları gibi ölçütlere bakılmıştır. Etki alt göstergesinde inovasyon faaliyetlerinin mikro ve makro ekonomik göstergelere yansımasına bakılmıştır. Yayılım alt göstergesinde de toplam ticaret hacmi içerisinde fikri mülkiyet gelirleri, BİT hizmetlerinin ihracatı ile Gayri Safi Milli Hâsıla içinde doğrudan yabancı yatırımların oranı gibi bileşenlere bakılmıştır.
Dünya inovasyon liderlerinde bu sene değişim var mı?
En yenilikçi ülkeler listesini görmeden Küresel inovasyon Endeksini bitirmek olmaz. Burada da son 4 senedir İsviçre’nin zirveyi kimseye kaptırmadığını görüyoruz. 2016 ve 2017’yi 2.likle geçen İsveç ise 2018 yılında 2.liği Hollanda’ya kaptırarak kendisine 3. Sırada yer bulmuşken 2019’da yine 2.liğe yerleşmiş bulunuyor. Hollanda ve ABD ise 3. ve. 4 sırada kendine yer bulmuş bulunmaktadır. Tek önemli farklılık İsrail’in ilk 10 arasında kendine ilk defa yer bulmuş olması iken ilk 10’da onun haricinde çok ciddi farklılıkların olmadığı görülmektedir.
Küresel İnovasyon Endeksi 2018’in sonuçlarına buradan bakabilirsiniz.
Bu yazımıza işletmemizin blog sayfasından da ulaşabilirsiniz.